Pankreas kanseri, beş yıllık hayatta kalma oranı %10’dan az olan en ölümcül kanser türlerinden biridir. Kemoterapi, pankreas kanseri için ana tedavilerden biridir, ancak sınırlamaları vardır. Kemoterapi ilaçları kanser hücrelerini öldürerek çalışır, ancak sağlıklı hücrelere de zarar vererek mide bulantısı, kusma, saç dökülmesi ve yorgunluk gibi yan etkilere neden olabilir. Ayrıca pankreas kanseri hücreleri kemoterapi ilaçlarına dirençli hale gelerek tedavinin etkinliğini azaltabilir. Bu zorluklara rağmen kemoterapi, pankreas kanserine karşı mücadelede önemli bir araç olmaya devam ediyor.
Pankreas Kanserinde Tanı ve Evreler
Pankreas kanserinin teşhisi zordur çünkü erken semptomlar genellikle belirsizdir ve spesifik değildir. BT taramaları, MRI taramaları ve EUS taramaları gibi görüntüleme testleri, pankreas kanserini teşhis etmek için yaygın olarak kullanılır. Teşhis doğrulandıktan sonra, kanserin yayılma derecesini belirlemek için evreleme yapılır. Evreleme, mevcut kanser hücrelerinin tipini doğrulamak için PET taramaları ve biyopsi gibi ek görüntüleme testlerini içerebilir.
Pankreas kanseri, tümörün boyutuna ve yayılma derecesine bağlı olarak tipik olarak dört aşamaya ayrılır. Karsinoma in situ olarak da bilinen Evre 0’da pankreasın astarında anormal hücreler bulunur, ancak bunun ötesine yayılmamışlardır. Evre I’de, tümör pankreasla sınırlıdır ve yakındaki lenf düğümlerine veya diğer organlara yayılmamıştır. Evre II’de, tümör yakındaki lenf düğümlerine yayılmıştır ancak diğer organlara yayılmamıştır. Evre III’te tümör, mide veya ince bağırsak gibi yakındaki kan damarlarına ve organlara yayılmıştır. Evre IV’te kanser, karaciğer, akciğerler veya kemikler gibi uzak organlara yayılmıştır.
Pankreas Kanseri İçin Kemoterapi Türleri
Kemoterapi, vücuttaki kanser hücrelerini öldürmek için kullanılan sistemik bir tedavidir. Kemoterapi ilaçları, kanser hücreleri de dahil olmak üzere hızla bölünen hücreleri hedefleyerek çalışır, ancak sağlıklı hücrelere de zarar vererek yan etkilere yol açabilir. Kemoterapi, pankreas kanserini tedavi etmek için tek başına veya cerrahi ve radyasyon tedavisi gibi diğer tedavilerle kombinasyon halinde kullanılabilir.
Kemoterapi rejiminin seçimi, kanserin evresi, hastanın genel sağlığı ve potansiyel yan etkiler dahil olmak üzere çeşitli faktörlere bağlıdır. Kemoterapi ilaçları genellikle intravenöz olarak verilir, ancak bazıları oral yoldan da alınabilir. Pankreas kanseri için en sık kullanılan kemoterapi ilaçları, klinik deneylerde etkili olduğu gösterilmiş olanlardır. Kombinasyon tedavisinin bazı durumlarda tek ajanlı kemoterapiden daha etkili olduğu gösterilmiştir. Araştırmacılar, pankreas kanseri olan hastaların tedavi sonuçlarını iyileştirmek için yeni kemoterapi ilaçlarının yanı sıra immünoterapi ve nanoteknoloji tabanlı ilaç dağıtımı gibi diğer yaklaşımları araştırıyorlar.
Pankreas Kanserinde Kemoterapinin Yan Etkileri
Kemoterapi ilaçları, kanser hücreleri gibi hızla bölünen hücreleri hedefler, ancak sağlıklı hücrelere de zarar vererek yan etkilere neden olabilirler. Pankreas kanseri için kemoterapinin yaygın yan etkileri mide bulantısı, kusma, saç dökülmesi, yorgunluk ve iştah azalmasıdır. Kemoterapi ayrıca kemik iliğine zarar verebilir, kandaki kırmızı kan hücrelerinin, beyaz kan hücrelerinin ve trombositlerin sayısını azaltarak anemiye, enfeksiyonlara ve kanama sorunlarına yol açabilir.
Pankreas kanseri için kemoterapi iki potansiyel yan etkiye neden olabilir. Birincisi, ellerde ve ayaklarda karıncalanma, uyuşma ve ağrıya neden olabilen periferik nöropatidir. İkincisi, avuç içi ve ayak tabanlarında kızarıklık, şişlik ve ağrıya neden olan el-ayak sendromudur. Kemoterapinin neden olduğu bulantı ve kusma, bulantı önleyici ilaçlarla yönetilebilir ve anemi, kan nakli veya kırmızı kan hücrelerinin üretimini uyaran ilaçlarla tedavi edilebilir. Hastalar, kemoterapi sırasında yaşadıkları herhangi bir yan etkiyi sağlık ekibine bildirerek yaşam kalitelerini artırabilirler. Sağlık ekibi genellikle yan etkileri yönetmek için stratejiler sağlayabildiğinden, bunu yapmak önemlidir.
Pankreas Kanserinde Kemoterapide Yeni Gelişmeler
Yeni kemoterapi ilaçları geliştirmek ve mevcut olanların etkinliğini artırmak için araştırmalar devam etmektedir. Umut verici bir yaklaşım, kanser büyümesinde ve ilerlemesinde yer alan çoklu yolları hedefleyen kombinasyon terapilerini kullanmaktır. Örneğin, gemsitabin ve nab-paklitaksel kombinasyonunun ilerlemiş pankreas kanseri olan hastalarda sağkalımı iyileştirdiği gösterilmiştir.
Başka bir yaklaşım, kanserle savaşmak için vücudun kendi bağışıklık sistemini kullanan immünoterapiyi kullanmaktır. Araştırmacılar, kemoterapi ilaçlarını doğrudan pankreas kanseri hücrelerine vermek, sağlıklı hücrelere verilen zararı azaltmak ve tedavi sonuçlarını iyileştirmek için nanoteknolojinin kullanımını araştırıyorlar. Kemoterapi ve diğer tedavilerdeki bu ilerlemeler, pankreas kanseri olan hastalar için daha iyi sonuçlar için umut veriyor.
Kaynakça: Tandoğan, G. (2012). Lokal ileri rezeke edilemeyen pankreas kanserinde kemoterapi ve kemoradyoterapi tedavilerinin etkinliklerinin karşilaştirilmasi (Doctoral dissertation, Bursa Uludag University (Turkey)).
Doç.Dr.İsmail SERT, Ege Üniversitesi, Tıp fakültesi’nden mezun olduktan sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladı. Uzmanlık Eğitimi sırasında 6 ay süreyle İsviçre, Cenevre Üniversitesi Hastanesi’ nde pankreas adacık hücre nakli, karaciğer nakli ve böbrek nakli, karaciğer pankreas cerrahisi konularında eğitim aldı.