Pankreas kanseri, modern tıbbın en büyük mücadelelerinden biridir. Son yıllarda, bu alanda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Özellikle akıllı ilaçlar konusunda yapılan çalışmalar dikkat çekmektedir. Bu ilaçlardan biri olan olaparib, pankreas kanseri tedavisinde umut vaat eden bir gelişmedir. Amerika Birleşik Devletleri Gıda ve İlaç İdaresi tarafından onaylanan bu ilaç, özel bir hedefe yönelik etki mekanizmasıyla dikkat çeker. Metastatik pankreas kanserinin idame tedavisinde kullanılan olaparib, belirli genetik özelliklere sahip hastalar için etkili bir çözüm sunmaktadır. Bu yeni yaklaşım, pankreas kanseri tedavisinde yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülmektedir.
Olaparib ile Pankreas Kanserinde Yeni Bir Dönem
Pankreas kanseri tedavisinde yeni bir sayfa açıldı. 2019 yılında, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nin onayladığı olaparib, bu alanda çığır açıcı bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. İleri evre pankreas kanseri hastaları için umut ışığı olan bu ilaç, hedefe yönelik tedavi anlayışının bir parçasıdır. Olaparib, özellikle BRCA mutasyonu taşıyan hastalarda etkili olmaktadır. Bu tedavinin uygulanabilmesi için bazı kriterlerin sağlanması gerekmektedir:
- Hastanın BRCA mutasyonu taşıması,
- Kanserin platin bazlı kemoterapiye duyarlı olması.
Olaparib tedavisinin uygulanabilmesi için gerekli genetik testler, BRACAnalysis CDx testi ile yapılır. Bu test, BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki zararlı mutasyonları tespit etmek için kullanılır. Böylece, tedaviye uygun hastalar belirlenir. FDA’nın bu adımı, pankreas kanseri tedavisinde kişiselleştirilmiş tıbbın önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Bu yaklaşım, hastalar için daha etkili ve özelleştirilmiş tedavi seçeneklerinin kapısını aralamaktadır.
Olaparib ile Pankreas Kanserinde Yeni Umutlar
Pankreas kanserindeki akıllı ilaç araştırmaları, özellikle olaparib üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu ilaç, BRCA mutasyonu taşıyan pankreas kanserli hastalar için yeni bir tedavi umudu sunuyor. Olaparib’in etkinliği, POLO adlı geniş çaplı bir klinik çalışma ile test edilmiştir. Çalışmanın ana odak noktası, hastaların progresyonsuz sağkalım sürelerini uzatmak olmuştur. İlave olarak, genel sağkalım ve yanıt oranları da değerlendirilmiş bulunmaktadır. Çalışmanın aşamaları şu şekilde gerçekleşmiştir:
Genetik testlerle, pankreas kanseri olan 3315 hastanın %7.4’ünde BRCA mutasyonları tespit edildi.
Bu hastalardan 154’ü, olaparib ve plasebo alacak şekilde rastgele iki gruba ayrıldı. Gruplandırma şu şekildedir:
- Olaparib grubu: 92 hasta
- Plasebo grubu: 62 hasta
Tedavi, hastaların son platin bazlı kemoterapi dozlarından 4-8 hafta sonra başlamıştır.
BRCA mutasyonlarının çoğunluğu BRCA2, geri kalanı ise BRCA1 olarak belirlenmiştir. Bu bulgular, pankreas kanserinde akıllı ilaçların etkinliği konusunda önemli bir adımı temsil etmektedir. Olaparib, bu alanda önemli bir ilerleme olarak kabul edilmekte ve pankreas kanseri tedavisinde yeni bir yol açmaktadır.
Olaparib’in Pankreas Kanseri Tedavisindeki Etkileri ve Yan Etkileri
Pankreas kanseri tedavisinde olaparib, önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilaç, hastalığın ilerlemesini geciktirerek hastaların yaşam süresini uzatabilmektedir. Progresyonsuz sağkalım süresi, olaparib kullananlarda ortalama 7.4 ay olarak belirlenmiştir. Plasebo grubuna göre bu süre neredeyse iki katına çıkmaktadır. Olaparib, hastalığın ilerlemesi riskini belirgin şekilde azaltmaktadır. Özellikle, hastalık ilerlemesi riskini %47 oranında düşürdüğü gözlemlenmiştir. Ancak, genel sağkalım süresi açısından olaparib ve plasebo grupları arasında anlamlı bir fark tespit edilmemiştir. Olaparib’in yan etkileri de dikkate alınmalıdır:
- Yan etkilerin şiddeti: Olaparib alan hastaların %40’ında ciddi yan etkiler görülmüştür; bu oran plasebo grubunda %23’tür.
- Tedaviyi bırakma oranları: Yan etkiler nedeniyle olaparib kullananların %5.5’i, plasebo grubunun %1.7’si tedaviyi bırakmıştır.
Sık karşılaşılan yan etkiler:
- Bulantı
- Yorgunluk
- Kusma
- Karın ağrısı
- Anemi
- İshal
- Baş dönmesi
- Nötropeni ve lökopeni
- Solunum yolu enfeksiyonları
- Eklem ve kas ağrıları
- Tat duyusunda bozulma
- Baş ağrısı
- İştah azalması ve sindirim problemleri
Olaparib tedavisi genellikle iyi tolere edilmektedir ve yaşam kalitesi üzerinde olumsuz bir etki yaratmamaktadır.
Doç.Dr.İsmail SERT, Ege Üniversitesi, Tıp fakültesi’nden mezun olduktan sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladı. Uzmanlık Eğitimi sırasında 6 ay süreyle İsviçre, Cenevre Üniversitesi Hastanesi’ nde pankreas adacık hücre nakli, karaciğer nakli ve böbrek nakli, karaciğer pankreas cerrahisi konularında eğitim aldı.