Karaciğer Cerrahisi

Karaciğer Hemanjiomu Nedir?

Genellikle 30-70 yaş arası kadınlarda görülen, En sık karşılaşılan iyi huylu karaciğer tümörüdür. Varisler gibi genişleyerek büyüyen ve damar yapıları içeren kapsüllü tümörlerdir.

Hastaların %40’ında birden fazla sayıda olurlar. Karaciğerin her tarafında eşit olarak bulunabilirler. Genellikle çapları 5 cm den küçüktür. Çapı 5 cm ‘den büyük olanlar dev hemanjiom olarak adlandırılır.

Hastaların çoğunda tanı konulduğu andaki boyutları takiplerde değişmez. Yine de bazı olgularda hızlı büyüme görülebilir.

Sıklıkla ameliyat sırasında ya da görüntüleme yöntemlerinde (USG, bilgisayarlı tomografi) tesadüfen görülürler. Dev hemanjiomlar etraflarındaki organlara baskı yaparak erken doyma hissi ve sarılık gibi şikayetlere sebep olabilirler.

Ek olarak karaciğer zarında yarattığı gerginliğe bağlı olarak karın ağrısı görülebilir. Nadir de olsa karaciğer kenarlarına yakın yerleşmiş hemanjiomlarda travmaya bağlı ya da kendiliğinden yırtılma görülebilir.

Kanser şüphesi olmayan olmayan durumlarda eğer hastada herhangi bir şikayet yoksa hemanjiomlar uzun aralıkla takip edilebilir. Semptomatik olanlar, bası bulguları olanlar ve hızlı büyüyenler ameliyat edilmelidir.

Ek olarak travma için risk altında olan bireyler (örneğin sporcular) ameliyat ile tedavi edilmelidir.

Karaciğer dokusu korunacak şekilde çıkarılmaları mümkündür. Nadir de olsa cerrahi olarak çıkarılması mümkün olmayan dev hemanjiomlarda karaciğer nakli gerekebilir.

Karaciğer Cerrahisi
Karaciğer Cerrahisi
Doç. Dr. İsmail SERTGenel cerrahi alanında uzmanlık yaptığım dönemde organ nakli ve kanser tedavileri üzerine yoğunlaştım. Bu konu özelinde İsviçre’de 6 ay eğitim aldım ve uzmanlığımı tamamladıktan sonra da karaciğer, pankreas ve safra yolu cerrahisi ile karaciğer, böbrek nakli alanında eğitim almaya ve mesleki yetkinliklerimi geliştirmeye devam ettim. Hem ülkemizde hem yurtdışında hizmet verdim ve şu anda kendi özel kliniğimde hizmet veriyorum.
Hakkımda Akademik

Karaciğerde Hemanjiom tehlikeli mi?

Karaciğer hemanjiomları hastadan hastaya belli bir oranda değişim gösterebilse de genelde tehlikeli olmayan hastalık grupları arasında kabul edilirler. Halk arasında bu hastalığın tedavi edilmediği takdirde karaciğer kanserine neden olabildiğine dair bir inanış vardır. Bu inanış nispeten yaygın bir inanış olsa da tıp literatüründe bu durumun doğruluğuna dair hiçbir bulguya rastlanılmamıştır.

Karaciğerde hemanjiom kansere dönüşür mü? 

Günümüzde bu duruma yönelik birçok çalışma yapılıyor olsa da tedavi edilmeyen karaciğer hemanjiomlarının karaciğer kanserine yol açabildiklerine dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır. Karaciğer hemanjiomu rahatsızlığı yaşayan kişiler genelde nadiren bir hastalık belirtisi gösterirler ve çoğu zaman herhangi bir tedaviye ihtiyaç duymadan hastalıkları kendi kendine iyileşir. İyileşmediği durumlarda da karaciğer kanserine neden olduğuna dair bir bulguya rastlanılmamıştır.

Karaciğerdeki hemanjiom kendiliğinden geçer mi?

Karaciğer hemanjiom hastalığı genelde herhangi bir belirti göstermeyen ve herhangi bir tedavi gerektirmeksizin iyileşebilen bir hastalık olarak bilinir. Bu durum hastadan hastaya değişim gösterebilir. Bazı hastaların karaciğerlerinde bulunan kütle büyüyebilir ve tedaviye ihtiyaç duyulabilir. Ancak geçmiş veriler incelendiğinde bu hastalığın, yani karaciğer hemanjiomunun çoğu zaman kendi kendine iyileşme eğiliminde olduğu söylenebilir.

Detaylı bilgi ve randevu için iletişime geçin!

KARACİĞER ADENOMU:

Oral kontraseptif kullanımı ve kadın cinsiyetin risk faktörleri olarak öne çıktığı bir karaciğer hastalığıdır. Karaciğer Adenomlar düzgün sınırlı, yumuşak ve kesit yüzünde nekroz ve kanama alanları bulunan tümörlerdir.

Hastaların yaklaşık %50’sinde karın ağrısı şikayeti görülür. Yaklaşık %30 oranında kendiliğinden parçalanma ve buna bağlı hayatı tehdit edici karın içi kanamalara sebep olabilir.

Hastalar karaciğerde bir kitle ile gelebilir veya ultrasonografi ya da Bilgisayarlı tomografi’ de  raslantısal olarak saptanabilirler. Kanama riskinden ötürü biyopsi yapılmamalıdır.

Oral kontraseptif ilaçların kesilmesi ile adenomun küçülebilir. Fakat kansere dönüşüm riski ve hayatı tehdit edici kanamalara sebep olduğundan tanı konulduktan sonra cerrahi olarak çıkarılmalıdır.

Fokal Nodüler Hiperplazi (FNH)

En sık görülen ikinci iyi huylu karaciğer tümörüdür, Genellikle tesadüfi olarak tanı konulur. Kılıflı soluk renkli nodüllerden oluşurlar, genelde 5 cm. den küçüktürler, 20-30 yaş grubu kadınlarda en sık olarak görülür.

Sıklıkla herhengi semptoma neden olmazlar. Hastaların yaklaşık %10’unda müphem karın ağrılarından sorumlu tutulur.

Düzenli takiplerde FNH’nin çapında artma yoksa ve 5 cm.’den küçükse ameliyat edilmezler.

Kötü huylu tümör şüphesi taşıyan, etrafta bası bulguları oluşturan ve büyüme eğiliminde olan lezyonlar cerrahi olarak çıkartılmalıdır.

Karaciğer Kist Hidatiği

Karaciğer Kist Hidatiğinin etkeni E. Granulosus isimli bir parazittir. En sık karaciğere ve karaciğerin de en sık sağ lobuna yerleşir. Hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde bir halk sağlığı problemi olarak karşımıza gelir.

Uygun şartları sağlamadan evcil hayvan besleyenler, hayvancılıkla uğraşan ve gerekli hijyenik şartları sağlamayanlar ve hayvanlar ile ilişkisi olmayan ancak hijyenik olmayan şartlarda hazırlanmış gıdaları tüketenler kist hidatik gelişimi için risk altındadır.

Etken zamanla karaciğer içerisinde içi sıvı dolu bir kist oluşturur. Bu kist içerisindeki sıvıda, kistin patlaması durumunda ulaştığı her yerde yeni kistler oluşturabilen ‘kız kistler’ vardır. Kistler karın içine, safra yollarına, göğüs boşluğuna açılabilirler.

Basit kistler genellikle bulgu vermez, bulgu verdiğinde ise en sık şikayet karın ağrısıdır.

Kist enfekte olduğunda, karın içine, göğüs boşluğuna, safra kanallarına açıldığında ya da diğer organlara bası yaptığında karın ağrısına ek olarak ateş, sarılık, titreme gibi bulgulardan, şok dediğimiz hayatı tehdit eden durumlara kadar değişen sonuçlar doğurur.

Hastalara öncelikle ilaç tedavisi başlansa da, çoğu hastada ilaç tedavisine yanıt alınamadığından esas tedavi cerrahidir. Seçilecek cerrahi yöntem hastanın durumuna ve kistin evresine bağlı olarak belirlenir.

Son yıllarda, özellikle erken tanı alan bazı seçilmiş ve uygun hastalarda, görüntüleme yöntemleri eşliğinde ciltten sokulan bir iğne yardımıyla kistin boşaltılması ve içine alkol enjeksiyonu ile de başarılı sonuçlar alınmaktadır.

Multilokülaris tarafından ortaya çıkan kist hidatik çok daha ağır seyreder. Kistin kapsülü yoktur. Devamlı olarak büyüme ve çevre organlara ilerleme özelliğine sahiptir.

Karaciğer içi tamamen küçüklü büyüklü kistler ile doludur. Aynen bir kötü huylu kanser gibi davranarak büyür, çevredeki organlara ve safra yollarına ilerler.

Tedavinin başarısında en önemli faktör hastalığın karaciğer dışındaki organlara ve safra yollarına ilerlemeden önce cerrahi olarak çıkarılmasıdır.

Cerrahi tedavisi son derece zordur. Erken tanı konulan hastalara rezeksiyon( cerrahi çıkarma işlemi) yapılmalıdır. Rezeke edilemeyen hastalarda karaciğer nakli bir tedavi seçeneğidir.

7/24 WhatsApp
İçin
Tıklayın!

7/24 WhatsApp İçin Tıklayın!

    *En iyi şekilde geri dönüş yapabilmemiz için tüm alanları doldurmanızı öneririz.

    Karaciğer Absesi

    Karın ağrısı (karnın sağ üst tarafında), yüksek ateş (39-40 C°), titreme ve terleme, bazen sarılık, iştahsızlık, gecikmiş hastalarda sepsis ( ilerlemiş enfeksiyon bulguları) ve buna bağlı şok tablosu ile kendini gösteren bir hastalıktır.

    Genellikle karın içinde herhangi bir enfeksiyon odağı (örneğin gecikmiş apandisit), safra kesesi veya ana safra yolu iltihabı ve karaciğerinde parazit kisti olanlarda (kist hidatik) görülür.

    Tanı konulmasını takiben en kısa zamanda antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Amip absesi olan hastalarda sadece antibiyoterapi yeterli olabilir.

    Günümüzde Ultrasonografi eşliğinde ameliyatsız kateter yerleştirilmesi absenin boşaltılmasında ilk basamakta tercih edilmektedir. Bu tedavinin yeterli olmadığı hastalarda abseyi en kısa zamanda ameliyat ile boşaltmak gerekir.

    Karaciğer Cerrahisi

    Karaciğer Metastazı

    Vücudun herhangi bir yerindeki kanserin çıktığı yerden (organdan) başka bir yere yayılmasına o kanserin metastaz yapması denir. Bu metastazların karaciğerde görülmesine ise karaciğer metastazı denir.

    Karaciğer kanı filtre eden büyük bir organdır. Bu nedenle, kan dolaşımına karışan kanser hücreleri bu organda takılır ve büyümeye devam eder.

    Özellikle sindirim sisteminden (bağırsaklar) gelen kanın ilk önce karaciğerden geçmesi nedeniyle buralara ait kanserlerin karaciğer metastazları sık görülür.

    Kalın bağırsak, mide, pankreas, safra yolları, ince bağırsak gibi organlara ait kanserlerde karaciğere metastaz sıktır. Ayrıca, meme kanseri, akciğer kanseri ve lenfomalara ait metastazlar da sık görülür.

    Karaciğer Metastazlarında Tanı

    Karaciğerde yaygın metastaz var ise tanı daha kolaydır. Karaciğer büyür ve muayenede ağrılıdır. Karaciğere ait bazı laboratuar testleri (alkalen fosfataz ve transaminazlar) yükselir.

    Esas tanı görüntüleme yöntemleri ile karaciğerde metastazlara ait kitlelerin görülmesi ile konur. Kanserin ilk çıktığı odak biliniyorsa metastaz tanısı koymak kolaydır.

    Ancak, bilinmiyorsa karaciğerde görülen bu kitleleri primer karaciğer kanserinden ayırmak zordur bunun için karaciğerdeki kitlelerden biyopsi almak gerekebilir.

    Karaciğer Metastazlarının Tedavisi

    Karaciğer metastazlarının tedavisi, yayılımın nereden olduğuna (hangi organın kanserine ait), olayın yaygınlığına ( karaciğerde kaç metastaz var), metastazların karaciğerdeki yerine, karaciğer dışında başka bir yerde de yayılım (metastaz olup olmadığına) bağlıdır.

    Özellikle lenfomalar bazı kemoterapi kombinasyonları ile tedavi edilebilirler. Meme ve akciğer kanserleri kemoterapiden kısmen fayda görürler.

    Karaciğer metastazlarının tedavisi açısından kalın barsak (kolorektal) kanseri metastazlarını ayrı tutmak gerekir.

    Kolorektal kanserler sıklıkla karaciğere metastaz yaparlar ve bunlarda karaciğerdeki metastazların da cerrahi olarak çıkarılması tedavi açısından çok önemlidir.

    Karaciğer metastazı belirtileri nelerdir?

    Günümüzde karaciğer metastazının en çok görülen belirtilerine bakıldığında bu belirtilerin ilk evrelerde genelde iştah kaybı, kilo kaybı, hazımsızlık, ağrı, bulantı ve karında dolgunluk hissi olduğu söylenebilir. Hastalığın sonraki evrelerinde hastalarda karında su toplanması, idrarda koyu renk görülmesi, göz aklarında sararma görülmesi ve daha da ileri evrelerde sarılık gibi semptomlar görülebilir. 

    Karaciğer metastazı ameliyat edilir mi?

    Günümüz modern tıp teknolojilerinin bizlere sunmuş olduğu imkanlar dahilinde karaciğer metastazı hastalığı için özellikle cerrahi tedavi ile kayda değer oranda başarı sağlanabilmektedir. Bu hastalık için uygulanan cerrahi tedaviler sayesinde hastaların ömürleri ortalama 4 yıl ile 10 yıl arası bir süre boyunca uzatılabilmektedir. Başarı oranının ise yüzde otuz oranında olduğu bilinir.

    Kolorektal (Kalın Bağırsak) Kanserlerine Ait Karaciğer Metastazlarında Tedavi

    Kalın bağırsak kanserleri oldukça sık görülen kanser türüdür. Bu hastalrın yaklaşık üçte birinde daha tanı konduğunda karaciğerde metastaz vardır.

    Yaklaşık diğer üçte birinde ise hastalığın takibi sırasında karaciğerde metastaz ortaya çıkar. Karaciğer metastazı bulunması bu hastaların hayatını sınırlayan en önemli faktördür.

    Karaciğerdeki kolorektal kanser metastazlarının cerrahi olarak çıkarılması ise bu hastalarda yaşam şansını belirgin uzatan önemli bir tedavi şeklidir. Ancak, her karaciğer metastazını cerrahi olarak çıkarmak mümkün değildir.

    Metastazın sayısı, yeri, karaciğerdeki dağılımı, çapı, emniyetli bir sınır ile çıkarılıp çıkarılamayacağı, karaciğer dışında hastalığın mevcudiyeti böyle bir cerrahi girişim kararında etkili yöntemlerdir.

    Cerrahi uygulanamayan karaciğer metastazlarında beklenen yaşam oldukça sınırlı iken( 5 yıllık sağkalım  yaklaşık %10 ), karaciğerdeki metastaz(lar)ı uygun şekilde çıkarılabilen hastalarda uzun dönem yaşam (5-yıllık sağ kalım %40-50 ) mümkündür.

    Cerrahi olarak çıkarılan vakalarda da gerek karaciğer gerek karaciğerde nüks (hastalığın tekrarı) söz konusu olabilir. Bu tarz riskleri önlemek için cerrahi ile birlikte uygun bir kemoterapi uygulamak gereklidir.

    Bazen saptandığında cerrahi olarak çıkarılamayan metastazlar, uygun kemoterapi kombinasyonları ile küçültülüp cerrahi sınırlar içine çekilebilir.

    Bazı uygun vakalarda, kısmen cerrahi kısmen diğer yardımcı yöntemlerden (ör. Radyofrekans ablasyonu) faydalanılabilir. Cerrahi uygulanamayacak vakalarda tek yöntem kemoterapidir.

    Bu sistemik yapılabileceği gibi, lokal olarak sadece karaciğere yönelik de yapılabilir. Bu durumda kararı cerrah, onkolog ve hasta birlikte vermelidir.

    Diğer Kanser Metastazlarında Cerrahi

    Bugün standart olarak sadece kolorektal kanserlere ait karaciğer metastazlarının cerrahi tedavisinden bahsedilebilir.

    Ancak, çok uygun ve iyi seçilmiş vakalarda, onkoloji görüşü doğrultusunda meme, mide, bazı pankreas tümörleri, hormon salgılayan bazı tümörler, testis ve over kaynaklı bazı tümörler, bazı böbrek tümörleri gibi tümörlere ait karaciğer metastazlarını da başarı ile çıkarmak ve beklenen yaşam süresini uzatmak mümkün olabilmektedir.

    Karaciğer kanseri kemoterapi ile iyileşir mi?

    Karaciğer kanseri hastalığı için hastalara, duruma göre değişim gösterebilmek ile birlikte kemoterapi tedavisinin başarı ile uygulanabildiği bilinir. Bu hastalık için genelde cerrahi yöntemler tercih ediliyor olsa da kanseri yayılmış ya da tümörü ileri evrelerde olan hastalar için kemoterapi ve radyoterapi tedavileri aynı anda uygulandıklarında kayda değer oranda başarı sağlandığı bilinmektedir. 

    Disiplinler Arası Ortak Planlama İle Metastaz Cerrahisi

    Hepatopankreatobilier tümörlerin tedavisi multidisipliner olarak tartışılır ve planlanır. Hepatobilier cerrah, gastroenteroloji, medikal onkolog, girişimsel radyolog, radyasyon onkologu ve tanısal radyolojiden hekimler bu multidisipliner yapının birer parçasıdır.

    Kalın bağırsak kanserine bağlı karaciğer metastazı olan hastalarımız için metastazların cerrahi olarak tedavisi yaşam süresinde çok büyük fark yaratmaktadır.

    Bu hastalarımız için metastazların temizlenebilmesi için her türlü onkolojik temelli düşünce çerçevesinde planlama yapılabilmektedir. Bu yaklaşımlardan bazıları;

    Eş zamanlı Kalın bağırsak ve metastaz cerrahisi,

    Cerrahi öncesi kemoterapi uygulaması sonrası metastaz cerrahisi

    Çok sayıda veya büyük metastazlarda girişimsel radyoloji desteği ile karaciğer volüm genişletici işlemler sonrası metastaz cerrahisi

    Uygun hastalarda eş zamanlı cerrahi metastazların çıkarılması ve radyofrekans ablasyon uygulamaları olarak özetlenebilir.

    TABURCULUK SONRASI TELETIP İLE YAKIN İZLEM

    Karaciğer cerrahisi geçiren hastalarımız taburculuk sonrası teletıp ile görüntülü ve sesli olarak iletişime geçilmektedir.

    Hastalar normal dışı herhangi bir şikayet veya bulgu saptanır ise randevu tarihi öncesi kontrole, ileri tetkik ve tedaviye davet edilmektedir.

    Sıkça Sorulan Sorular

    Karaciğer cerrahisi hangi hastalıkların tedavisinde uygulanır?

    Karaciğer cerrahisi, hepatoselüler karsinom (HCC) ve kolanjiyokarsinom gibi malign tümörler, ayrıca kolorektal kanser gibi kanserlerden kaynaklanan karaciğer metastazları için yapılır. Ayrıca karaciğer adenomu gibi benign karaciğer tümörleri, yırtılma veya kötü huylu dönüşüm riski olduğunda cerrahi müdahale gerektirebilir. Karaciğerin hidatik kist hastalığı gibi bazı hastalıklarında da cerrahi uygulama gerekebilir, bu durum Güney Amerika ve Doğu Avrupa gibi bölgelerde daha yaygındır. Cerrahi tekniklerdeki gelişmeler ve perioperatif bakım, karaciğer cerrahisinin daha geniş bir hasta kitlesi için uygun bir seçenek olmasını sağlamıştır.

    Karaciğer cerrahisinde laparoskopik yöntemler kullanılabilir mi?

    Evet, laparoskopik yöntemler karaciğer cerrahisinde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Örneğin 12.560 karaciğer rezeksiyonu analiz eden bir çalışmada, bunların %5,4’ü laparoskopik olarak yapılmıştır ve hastaneler arasında laparoskopik oranlar %4,6 ile %20 arasında değişmektedir. Yapılan bir araştırmada 1998-2020 yılları arasında 1.533 laparoskopik karaciğer rezeksiyonu gerçekleştirilmiş, operasyon süresi 182 dakikadan 120 dakikaya, hastanede kalış süresi ise 3 günden 2 güne düşmüştür. Benzer şekilde başka bir araştırmada 2003-2022 yılları arasında 2.000’den fazla laparoskopik karaciğer rezeksiyonu yapmış, operasyon süresi 267,5 dakikadan 175 dakikaya, hastanede kalış süresi ise 12 günden 6 güne inmiştir. Bu veriler, laparoskopik tekniklerin karaciğer cerrahisinde giderek daha fazla benimsendiğini ve etkinliğinin arttığını göstermektedir.

    Ameliyat sonrası karaciğerin iyileşme süreci nasıldır?

    Karaciğer cerrahisinden sonra iyileşme süreci, yapılan işlemin büyüklüğüne ve bireysel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Genellikle, hastalar cerrahiden hemen sonra birkaç gün yoğun bakım ünitesinde (YBÜ) yakından izlenir. Hastanede kalış süresi ortalama iki hafta civarındadır. Tam iyileşme, normal aktivitelere dönmek ise genellikle üç ila altı ay arasında gerçekleşir. Gelişmiş Cerrahi Sonrası İyileşme (ERAS) protokollerinin, cerrahi sonrası komplikasyonları azaltarak hastanede kalış süresini yaklaşık iki gün kısalttığı gösterilmiştir. Başarılı bir iyileşme için tıbbi tavsiyelere uyulması ve tüm kontrol randevularının aksatılmaması önemlidir.

    Karaciğer cerrahisi sonrası komplikasyon riski nedir?

    Karaciğer cerrahisi sonrasında komplikasyon riski, hastaların yaklaşık %42’sinde görülür ve büyük komplikasyonlar %33 oranında gerçekleşir. 90 günlük ölüm oranı ise %3.8 civarındadır. Komplikasyonları artıran faktörler arasında cerrahi sürecin kesintiye uğraması, planlanmamış intraoperatif değişiklikler ve etkisiz iletişim yer alır. Preoperatif durumlar da postoperatif komplikasyon oranlarını önemli ölçüde etkileyebilir. Ayrıca akut karaciğer hastalıkları olan hastaların cerrahiden önce bu durumu iyileştirmesi önerilir, çünkü akut hastalık durumunda cerrahiye girmek riskleri artırır.

    Karaciğer nakli cerrahi yöntemlerden biri midir?

    Evet, karaciğer nakli, ileri düzey karaciğer hastalıkları için cerrahi bir tedavi yöntemidir. 2022 yılında Amerika kıtasında yaklaşık 13.400, Avrupa’da 9.600 ve Batı Pasifik bölgesinde 8.400 karaciğer nakli yapılmıştır. 2023 yılında ise Amerika Birleşik Devletleri’nde karaciğer nakli sayısı 10.660’a ulaşmıştır. Ancak dünya genelinde organ nakli ihtiyacının %10’undan daha azı karşılanabilmektedir. Karaciğer nakli talebi, organ bağışı sayısının gerisinde kalmakta ve bu durum, dünya çapında organ bağışını artırma ihtiyacını vurgulamaktadır.