Pankreas kanseri, tanısı konulana kadar genellikle ciddi düzeyle ilerlemiş olan bir kanser türüdür. Oldukça kompleks olarak gelişen bu kanser türünün oluşumuna sebebiyet veren etkenler net olarak henüz anlaşılmamıştır.
Aile öyküsü, sigara ve alkol kullanımı, obezite, kronik pankreatit ve şeker hastalığı yani diyabet risk faktörleri olarak belirtilmektedir.
Pankreas kanserinin şeker ile bağlantılı olduğu söylenilebilmektedir. Çünkü son yıllardaki veriler tip 2 diyabetteki artış ile birlikte, tanı konulan pankreas kanserli birey sayısında da artış olduğunu önümüze koymaktadır.
Dünya çapındaki ölümlere en çok sebebiyet veren hastalıklardan ikinci sırada sayılan hastalık kanser iken, altıncı sırada ise diyabet yer almaktadır. Tip 1 diyabetli hasta bireylerde mide kanseri daha sık görülürken, tip 2 diyabetli hasta bireylerde ise sıklıkla meme, endometrium ve pankreas kanserleri baş göstermektedir.
Pankreas kanseri tanısı konulan vakaların ortalama olarak yüzde ellisinde diyabet hastalığına rastlanılmaktadır.
Bozulmuş glukoz toleransını da bu ortalamaya eklersek, bu oran yüzde seksen beşe kadar artış göstermektedir. Dahası diyabeti bulunmayan ancak pankreas kanseri teşhisi konulmuş bireylerin yarısından fazlasında da 2 – 3 yıl içerisinde diyabet geliştiği görülmektedir.
Bu bağlamda diyabet varlığı pankreas kanseri için kötü kriterler arasında yer almaktadır. Ayrıca diyabet tedavisinde kullanımı uygun görülen antidiyabetik ilaçların da pankreas kanseri gelişiminde rol oynadığı hakkında bir görüşten de bahsetmek mümkündür.
Tüm bu sebeplerden dolayı pankreas kanseri şekeri yükseltir mi yükseltmez mi durumuna iki açıdan bakmamız uygun olacaktır.
Diyabeti Olan Hastalarda Pankreas Kanseri
Diyabetli bireyde pankreas kanseri gelişimi: Diyabet, birçok hastalığın gelişimi için risk faktörü olarak görülmektedir. 35 çalışmanın analiz sonuçlarına göre diyabetli bireylerde pankreas kanserinin görülme olasılığı diyabeti bulunmayan bireylere oranla 2 kat daha fazla çıkmaktadır.
Diyabet süresi ile pankreas kanseri arasında ters bir etkiden söz edilmektedir. Bu ters etkiyi detaylandırmak gerekir ise, diyabet süresi 1 yıldan az olan bireylerde pankreas kanseri görülme olasılığı daha fazladır diyebiliriz.
Yapılan bazı çalışmalar sonucunda, tip 2 diyabetli bireylerde pankreas kanseri gelişiminden sorumlu tutulan faktörün hiperinsülinemi yani yüksek şeker olduğu kanısına varılmıştır.
Yine de pankreas kanseri oluşumu için en ciddi risk grubunu diyabet ile kronik pankreatit rahatsızlığına sahip olan bireyler oluşturmaktadır. Diyabet ile kronik pankreatit birlikteliği ile pankreas kanseri için gelişim riski 33,5 kat olarak görülmektedir.
Bir çalışmada diyabetten tamamen bağımsız olarak obezitenin de pankreas kanseri gelişiminde önemli bir risk faktörü olduğu gözler önüne serilmiştir. Dolayısı ile hiperinsülinemi yanında nütrisyonel faktörler ve diğer hormonsal bozukluklular ile obezite de pankreas kanseri oluşumunda sorumlu tutulabilmektedir.
Bu durumlarda kalori alımına dikkat etmek, mümkün ise azaltmak, fiziksel aktivite ya da bariyatrik cerrahi uygulaması sonrası kilo vermek pankreas kanseri oluşum riskini azaltmaktadır.
İnsülin direncinin yükselmesine sebep olan hiperinsülineminin yanı sıra hiperglisemi de pankreas kanseri oluşumuna zemin hazırlayan faktörlerden biri olarak görülmektedir. Açlık kan şekeri düzeyinin yüksek seyretmesi pankreas kanseri gelişim riskini arttırmaktadır.
Pankreas kanseri olan bireylerde diyabet gelişimi
Pankreas kanseri tanısı konmuş bireylerin yüzde ellisinde diyabet geliştiği gözlemlenmiştir. Bu durum kanser hücrelerinden salgılanan hormonsal faktörlere bağlı olarak gelişim gösteren insülin direnci ile bağdaştırılmaktadır.
Başarılı bir pankreas tedavisi sonucunda diyabetin ortadan yok olduğu da rapor edilen bilgiler arasındadır. Yani bu sebeple pankreas kanseri şekeri yükseltir demek mümkün gözükmektedir.
Bunlar dışında pankreas kanserinin tedavisi aşamasında kullanılan anti – IGF1R antikorları ile mTOR inhibitörlerinin de diyabet gelişiminden sorumlu olabileceği konusunda bazı bilgilerden bahsedilmektedir. Anti – IGF1R antikorlarının Growth Hormon artışına yol açtığı bilinmektedir.
Growth Hormon artışı ile bağlantılı olarak insülin direnci gelişebilmektedir. Ek olarak mTOR inhibitörlerinin kullanımı ile de pankreas kanseri vakalarının yüzde yirmisinde hiperglisemi, hipertrigliseridemi ve hiperkolesterolemi gözlemlenmiştir.
Zeminde sinsice ilerleyen kronik pankreatitin bulunması durumu da hem diyabetin hem de pankreasın risk faktörleri arasında yer almaktadır. Diyabet tedavilerinde kullanıldığı görülen GLP1 analoglarının, pankreas kanseri gelişimi ile bağdaştırılması da bir tartışma konusu olarak önümüze çıkmaktadır.
Sebep ne olursa olsun, yeni semptomatik olarak gelişen diyabet pankreas kanseri ile ilişkilendirilebilmektedir. Eğer diyabetli hastada açıklığa kavuşturulamayan bir kilo kaybı görülüyor ise, kötü glisemik kontrol, tirotoksikozis ve pankreas kanserinin de araştırılması gerektiği üzerinde durulmaktadır.
Yani tüm bunlar ışığında, diyabet erken dönemdeki pankreas kanserinin bir belirtisi olabilmekte ve hastalığın erken fark edilmesine yardımcı olabilmektedir. Bu açıdan diyabeti bir pankreas kanseri şüphesi uyandıran bir faktör olarak görmek gerekmektedir.
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak, diyabet hastalığı yeni ortaya çıkan bir bireyin genetik kalıtımında yani ailesinde bir diyabet öyküsü yok ise, yaşı altmış beş üzerinde ise ve beden kitle endeksi yirmi beşin altında ise pankreas kanseri ile bağlantılı bir diyabet olabileceğini işaret etmektedir. Bu sebeple de kontrolü sağlanmalıdır. Hatta bu bireylerin aile öyküsünde pankreas kanseri görülmekteyse, bu bireylerde direkt olarak endoskopik USG ve BT yardımı ile pankreas araştırılmalıdır.
Tüm bu bilgilerden yola çıkarak diyebiliriz ki, pankreas kanseri ile diyabetin birbirlerine iç içe geçmiş iki hastalık olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diyabet ve pankreas kanseri bağlantısı iki şekilde de gerçekleşebilir. Diyabet pankreas kanseri riskini arttırmaktayken, pankreas kanseri de diyabet hastalığına yol açmaktadır. Buradan yola çıkarak pankreas kanseri şekeri yükseltir mi sorusunun cevabına net bir şekilde yorum yapabiliriz. Dolayısıyla pankreas kanseri şekeri yükseltir demek yanlış olmaz. Ancak bunun yanında eklemek gerekir ki, pankreas kanserinin diyabete sebep olabileceği gibi diyabet de pankreas kanserine sebep olabilmektedir. Yani bu ilişki kısır bir döngüye tabidir.
Doç.Dr.İsmail SERT, Ege Üniversitesi, Tıp fakültesi’nden mezun olduktan sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Genel Cerrahi kliniğinde uzmanlık eğitimini tamamladı. Uzmanlık Eğitimi sırasında 6 ay süreyle İsviçre, Cenevre Üniversitesi Hastanesi’ nde pankreas adacık hücre nakli, karaciğer nakli ve böbrek nakli, karaciğer pankreas cerrahisi konularında eğitim aldı.